Amsterdam, Brüksel ve Paris’te düzenlenen ‘Yedi Güzel Adam’ın ağabeyi Nuri Pakdil, edebiyat söyleşileri çerçevesinde sevenleriyle hasret giderdi.
Amsterdam’da Türkevi Araştırmalar Merkezi, Pırıltı Edebiyat Dergisi ve Mürekkep Vakfı, Brüksel’de Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Paris’te Edu-mic Derneği ve DİTİB Gençlik kolları tarafından düzenlenen “Nuri Pakdil ile Edebiyat Söyleşisi” adlı etkinliğe yoğun ilgi gösterildi.
Şair Necip Evlice ve yazar Ali Ulvi Temel’inde katıldığı toplantılarda konuşmasına “Hepinizi, antikapitalist, antinasyonalist, antifaşist, antikomünist, antisiyonist, antiemperyalist ve en önemlisi de antifiravunist bilinçle selamlıyorum” diye başlayan Nuri Pakdil, Müslüman coğrafyalarda bir insanlık trajedisi yaşandığını kaydetti.
Nuri Pakdil, Necip Evlice yönetiminde yaptığı konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ülkemize sanatla, edebiyatla birlikte gelen ve yerleşen bu yabancılaşma, yine ancak, sanatla, edebiyatla atılabilecektir ülkemizden. Türkiye özelinde, Batıcıların oluşturduğu karanlığı geriletecek tek güç, sanat ve edebiyattır. Çünkü sanatın, edebiyatın aslî işlevi,
tüm sömürülere karşı durmaktır.
Değerli Gençler,
Batı uygarlığı’nın egemen olduğu çağımızda, özellikle müslüman halkların aşadığı coğrafyalarda, bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. İslam dünyasının şu anki hâli,
gerçekten içler acısıdır ve bana büyük ızdırap vermektedir.
İslam ülkelerine baktığımız zaman, bütün umudun Türkiye’de olduğunu, Türkiye’nin, özellikle Ortadoğu bağlamında, tartışılmaz önemde bir işlevi olduğunu görüyorum. Ben, yeryüzünü kurtaracak hareketin ancak ve ancak Türkiye’den başlayacağına inanıyorum ve gençlerimize hep umutla bakıyorum.
Batıcılar, işte bunun için Türkiye’nin ilerlemesini durdurmak, birliğimizi bozmak amacıyla bütün dünyada tuzaklar kurmaktadırlar. Fakat inşallah bunların hiçbiri bizi etkilemeyecektir.
Sevgili Gençler,
Bizim dinimiz, sonsuz güzelliktir, bitimsiz evrenselliktir, sınırsız estetiktir.
İslâm Dini özgürlükçüdür, ilericidir, devrimcidir, bağımsızdır. Sömürünün her biçimine karşıdır, başta anamalcılığa karşıdır, başta yabancılaşmaya karşıdır.
Bizler, hepimiz, her nerede olursak olalım, ne durumda olursak olalım, sömürgecilere ve yerli işbirlikçilerine karşı, bir cephe oluşturmalıyız.
Dünyanın neresinde olursa olsun, bir insanın onuru çiğneniyorsa,
bununla yürekten ilgilenmeli ve gereken atılımları yapmalıyız.
Sevgili gençler,
Çok okuyunuz, kendinizi çok iyi yetiştiriniz ve mutlaka iyi derecede bir yabancı dil öğreniniz. Çünkü müslümanlar olarak çok donanımlı olmalıyız.
Gençler, Necip Fazıl Kısakürek’in tüm eserlerini, titizlikle okumalısınız.
Her durumda, her konuda yitirilecek bir dakikamız yoktur. Mümkün olduğunca hiç kimseyle tartışmayınız. Düşününüz ve düşündürtünüz.
Son olarak, bir vurgulama daha yapacağım: Bugün, onurlu bir insan olabilmek, ancak, ciddî olarak antikapitalist ve antifiravunist olmakla mümkündür. Çünkü aşk ve emek ancak böyle yüceltilebilir. Yeryüzünden putçuluk karabasanı ancak böyle kaldırılabilir.
Hepinizi bu bilinçle selamlıyorum. Yaşasın; yeryüzündeki tüm inananların birlikteliği. Yaşasın ezeli, ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed’e olan sarsılmaz bağlılığımız. Hepinizi sevgiyle bağrıma basıyorum.
Sağolun, varolun…”
Nuri Pakdil konuşmasının sonunda gençlerden gelen soruları da cevapladı.
Paldil: “Kudüs’ü çok seviyoruz çünkü Kudüs, ezeli ve ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed’in miraca çıkarken son ayak bastığı yeryüzü parçasıdır. Çocukluğumda annem bana sürekli Kudüs hikayeleri anlatırdı. Bendeki Kudüs sevgisi annem rahmetli Veciha hanımın bunu bana aşılamasıyla başlamıştır”dedi.
Kudüs gibi Mekke’yi, Medine’yi, Şam’ı, Halep’i ve İstanbul’u da çok sevdiğini anlatan Pakdil, İstanbul aşkının Peygamber Hz. Muhammed’in fetholunacağını söylediği tek şehir olmasından kaynaklandığını belirtti. “İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Ne güzeldir o fethi yapacak olan emir, ne güzeldir o fetihte rol alacak askerler” Hadis-i Şerif’ini okuyan Pakdil, “İstanbul sevgisi imandan gelir. İstanbul’u sevmek Türkiye’yi sevmektir. İstanbul yeryüzünün en ünlü ve en güzel şehirlerinden birisidir. Ben Paris’i de gördüm. İstanbul’un yanında on para etmez” dedi.
Nuri Pakdil ve Necip Evlice programların sonunda kitaplarını imzaladılar.
Programların sonunda Kültür Tanıtma Müşavirliği ve Yunus Emre Enstitüsü’nün düzenlediği kokteyl verildi.
